2022 1 MAYIS’INA GİDERKEN SOSYALİSTLER NE DİYOR-2


Laborans 26.04.2022

2022 1 Mayıs’ına sayılı günler kaldı. 2021 1 Mayıs’ından bu yana memleketimiz işçi direnişleri ile sarsıldı. İşçi sınıfının insanca yaşama talebi, direniş sloganları Türkiye’nin dört bir yanında duyuldu. Bu ses önce 8 Mart’ta sonra ise Newroz’da yankılandı. Şimdi sıra 1 Mayıs’ta! Şimdi sıra bir adım daha öne çıkmakta!


Biz de 2022 1 Mayıs’ına giderken sosyalistlere iki soru yönelttik. Verilen cevapları ise alfabetik sıra ve iki ayrı derleme ile sizinle paylaşıyoruz.1-) 2022 1 Mayıs'ı size göre hangi talebin öne çıktığı bir 1 Mayıs olacak?


2-) 1 Mayıs'ta siz hangi alanda olacaksınız?


SOL PARTİ


Bugün dünyanın her tarafında gittikçe çoğalan ve kapitalist sistemin geri döndüremeyeceği, insanlığa ve geleceğe dair hiçbir olumlu vaadinin olmadığı, yalnızca daha çok kar ve daha çok sömürünün üretildiği bir eşitsizlik içinde yaşıyoruz. 


Türkiye’deki emekçi halk kesimleri de bu sürecin bütün yansımalarını sonuna kadar yaşıyor. Tek adam rejimine bağlı, türlü yolsuzluklara bulaşmış bir avuç haraminin yönetiminde halka ait olan bütün zenginlikler sömürülüyor. Kapitalist sömürü çarkının, emperyalistlere peşkeş çekilen zenginliklerin halka geri dönüşü daha çok zam, daha çok yoksulluk ve gittikçe kötüleşen bir yaşam oluyor. Bu çürümüş ekonomik sistemin alternatifi sömürü düzenini ihya etmek olamaz. Sermaye politikalarını sürdürerek, emperyalist tekellerin çıkarlarını korumayı birinci görev sayarak bu krizden halktan yana çıkış bulunamaz. Sermayenin ve emperyalist tekellerin sömürü programı ile halkın insanca yaşama özlemi uzlaştırılamaz. İşsizliğin ve pahalılığın her geçen gün arttığı, yoksulluğun gittikçe derinleştiği böylesi bir dönemde halkçı ve kamucu bir çözüme her zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğu açıktır. 


Ekonomide kamuculuğun, kamu çıkarlarının öne çıkartıldığı, özelleştirilen kamu işletmelerinin bir bir geri alınacağı bir çözüm. Başta eğitim ve sağlık olmak üzere kamu hizmetlerinin her yurttaşa eşit, kaliteli ve parasız ulaştırıldığı bir çözüm. Krize karşı herkese yurttaşlık desteğinin sağlandığı; süper zenginlerden alınacak servet vergisiyle ekonomik adaletin sağlandığı bir düzen. Halkın borç denetim komiteleriyle büyük müteahhitlere döviz cinsi ödemelerin sonlandırıldığı, toplum yararına kullanılmamış “tiksindirici borçların” ödemelerinin askıya alındığı halkçı ve toplumcu bir seçenek var!


Tüm bu koşullar içinde biz Sol Parti olarak bulunduğumuz her alanda emeğin sesini yükseltmek, insanca ve eşit bir yaşam talebini dillendirmek, halkçı ve toplumcu bir seçeneği büyütmek için tüm herkesi 1 Mayıs’a birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. 


SOSYALİST YENİDEN KURULUŞ PARTİSİ


Önümüzde bizleri bekleyen 1 Mayıs’a doğru giderken kuşkusuz birçok ekonomik ve siyasal talepler sosyalist yapılar tarafından sıralanacaktır. Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) olarak bizler de taleplerimizi meydanlarda haykıracağız. Ancak bu 1 Mayıs’ı farklı kılan yanlar var. Bunlardan en önemlisi işçi sınıfının son bir yıl içerisinde birçok sektörde göstermiş olduğu direnişlerdir. Esasında bu direnişler pandemiyi işçi sınıfına karşı silah olarak kullanmaya çalışan sermaye sınıfına verilmiş cevaplardır. Metal işçilerinden tekstil işçilerine , liman işçilerinden kurye işçilerine kadar uzanan ve daha da ekleyebileceğimiz geniş bir direniş hattı son bir yılı aşkın süre boyunca devamlılığını parça parça da olsa sağladı. 2022 yılına da işçi sınıfı yoğun eylemler ve direnişlerle giriş yaptı. Gelinen noktada pratik üzerinden talepler de ortaya konulmuştur. İşçiler güvencesiz çalışmaya, asgari ücretin sefalet ücreti olmasına, sendikal mücadele önünde bulunan engellere, mutlak yoksulluğa, arkası kesilmeyen zamlara ve hayat pahalılığına karşı ayağa kalktılar. Direnirken devletin zoruyla, polisin copuyla, sendikal bürokrasinin çıkmazlarıyla ve parçalı bir yapıda olmanın getirdiği zorluklarla karşılaştılar. Açıkçası bu süreci işçi sınıfının savunmadan çıkışı olarak okumak gerekmektedir. 


İşçilerin talepleri ve ortaya çıkan direnişlerin siyasallaşması için kolları daha iyi sıvamanın zamanıdır. Son yıllarını yönetmede zorlansa da ‘bir şekilde’ ayakta duran Akp-Mhp iktidarının her alanda yarattığı krizler yumağıyla karşılaştık. 2018’den beri toplumsal ve siyasal kriz ile birlikte boyutu her geçen gün artan önlenemez bir ekonomik kriz ile karşı karşıyayız. Sosyalistler olarak devrimci müdahalelerde bulunulduğunda kaos ortamının işçi sınıfı ve ezilenler lehine dönüşeceği üzerine olan yaklaşımımızı bugün içerisinde bulunduğumuz krizler ilişkisi üzerinden de yorumlamalıyız. İşçi sınıfının tüm toplum adına seslenebilmesi onun örgütlü yapısıyla birlikte aynı zamanda siyasal ufkunun kuvvetiyle de ilgilidir. Buradan baktığımızda yaşanılan süreç kitleler ile birlikte örülecek öncülüğün işçi sınıfı ve ezilenler cephesini daha da güçlendireceğini ortaya koyuyor. Bu sürecin devamında en önemli hedeflerden biri Akp-Mhp iktidarının yıkılışıdır. Hayat pahalılığı ile halk feveran ederken, zamlar her yanı sarmışken, mutlak yoksulluk yerleşmişken ve işçiler her gün yoksullaşırken, patronlar kar etmeye devam ederken militan bir işçi sınıfı ve onun hareketinden başka bir yol yoktur. Bu 1 Mayıs’ın çok daha coşkulu ve kalabalık geçeceğini öngörüyoruz, işçilerin ve ezilenlerin tüm biriktirdikleri öfkeyle yer aldıkları alanlarda kavga, birlik ve dayanışma şiarıyla bizler de Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) olarak bu düzen böyle gitmez diyerek yer alacağız.


TÜRKİYE KOMÜNİST HAREKETİ


2022 1 Mayıs'ı dünyanın dört bir yanında kutlandığı gibi, tarihsel önemi zaten herkes tarafından biliniyor. Güncel olarak ise 2022 1 Mayıs'ı, dünyada emperyalist-kapitalist sistemin özellikle pandemi ile birlikte yaşadığı ekonomik ve siyasal krizlerle, sıkışmalarla, tıkanmalarla birlikte düşünüldüğünde daha da kritik bir hal alıyor. Bu düzenin insanlığa "yeni bir hikaye" anlatmakta zorlandığı bir dönemde memlekette de paralel olarak gelişmeler yaşanıyor. 


AKP'nin 20 yıllık tahribatı emekçiler tarafından kabul edilmiyor. Bu halk AKP'nin düzeni ile hiçbir şekilde barışmıyor, teslim olmuyor. Bu noktada ise düzen muhalefeti eliyle bir "restorasyon" programı emekçilere umut diye pazarlanıyor.


Bu sahte umutlara karşı işçi sınıfının kendi gücüne dayanarak bağımsız hattını örmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu sebeple de "Değiştirirse Düzeni İşçiler Değiştirir!" sloganı 1 Mayıs'ta ana sloganımızdır. 


Düzen muhalefeti helalleşme diyor, bizler hesaplaşma! Hesaplaşmanın bugün en önemli alanlarından biri ise 1 Mayıs alanlarıdır. 


"Ekonomik krize, sömürüye, zamlara karşı haydi 1 Mayıs'a!" çağrımızı yineliyoruz.


1 Mayıs'ta hangi alanda olacağımız sorusunun yanıtı ise çok basit! Sınıfın yanında, içinde, önünde... Sınıf neredeyse, sınıf sözünü nerede en güçlü biçimde söyleyebilecekse orada! Bunun dışındaki alan tartışmaları bir yerden sonra işçi sınıfının söylediği söze "gölge" düşürmek dışında bir anlam taşımıyor.


Bizim için bir yerden sonra asıl önemli olan 2 Mayıs'tır. 1 Mayıs'ın önemi ertesi güne ne devrettiği ile ölçülebilir.


İşçi sınıfın örgütlü gücünü büyütebileceğimiz, öncü Komünist Parti'sini güçlendireceğimiz her alan bizim için 1 Mayıs alanıdır. Tabi aynı zamanda, TKH örgütleri 1 Mayıs'ta düzenin tüm unsurlarına, muhalefetine, sararmış sendikalarına karşı da orak çekiçli kızıl bayrağını bulunduğu her alanda yükseltecek.


TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ


1 Mayıs 2022'nin işçi sınıfı açısından en temel ve somut talebinin sömürü düzeninin alaşağı edilmesi ve yeni bir toplumsal düzenin kurulması talebinin olacağını düşünüyoruz.


Son dönemde Türkiye'de emekçiler zor koşullar altında hayat mücadelesi veriyor. Küçük bir azınlık için milyonların yaşamı hiçe sayılıyor. Emekçiler ekmeğini kazanmak, hakkı olanı almak, insanca yaşamak için bu düzene karşı ayağa kalkmak zorunda.


Bu sene, son iki yıldaki 1 Mayısların da Covid-19 salgını nedeniyle bir miting formunda yapılamadığını düşünürsek, kitlesel ve coşkulu gösterilerin işçi sınıfı hareketinin bugünkü güncel ve siyasal ihtiyaçlarına denk geleceğini düşünüyoruz.


Bu yüzden 1 Mayıs'ta Maltepe'de olacağız. Miting saati 13.00. Türkiye Komünist Partisi her sene olduğu gibi bu sene de güçlü bir kortej kuracak. Sömürünün ve adaletsizliğin hüküm sürdüğü ülkemizde, 1 Mayıs'ta, işçi sınıfının eşitlik ve özgürlük bayrağını en güçlü şekilde yukarı kaldıracağız. Bu sesin daha fazla yayılması için İstanbul'un dört bir yanından 1 Mayıs alanına gelmek üzere otobüsler kaldıracağız.


1 Mayıs 2022 bu sese kulak verenlerin arttığı ve bu sesin tüm memlekete dalga dalga yayıldığı bir gün olmalıdır. 1 Mayıs'ta tüm emekçileri bu yağma düzenine son vermek için bir araya gelmeye ve bugünlerin hesabını sormaya çağırıyoruz.


UMUT-SEN


2022 yılı birçoğumuzun bildiği gibi iş bırakma, yavaşlatma, kontak kapatma gibi fiili meşru mücadele yöntemlerinin sonucunda gelen zaferlere sahne oldu. Binlerce Trendyol işçisinin mobilize olma halini avantaja çevirerek direnişlerini şehrin ara sokaklarından merkez noktalarına taşımaları, birçoğumuzun adını dahi duymadığı Divriği gibi bir yerde yüzlerce maden işçisinin o küçücük yerelde yıllardır bir koltuğu işgal etmek dışında hiçbir vasfı olmayan siyasi parti yöneticilerini dahi safına dizen Çiftay Madencilik patronlarından haklarını nasıl söke söke aldığını izlemek hepimizi heyecanlandırdı. Çimsataş işçilerinin muazzam bir cesaret örneği göstererek ortaya koydukları işgalin BMİS ve onunla göbekten bağlı olan sol yapılar tarafından, YemekSepeti işçilerininse Nakliyat-İş’le birlikte çıktıkları mücadele yolunda kendi konfederasyonlarına bağlı bir sendika öncülüğünde yürütülen bir direnişin DİSK yönetimi tarafından değil desteklenmek nasıl görünmez kılınmaya çalışıldığını izlemek de bir avuç onurlu insana, işçi sınıfımıza kocaman dersler bıraktı. Bu yazıda sınırlı tutmak zorunda olduğumuz 2022 zafer ve satış hikayelerinden yola çıkarak bile olsa bu 1 Mayıs’ın öncelikli talebinin hem iktidara hem de muhalefete “ekonomik krizin bedelini bize ödetemezsiniz” hizasını çekmek ve bu kriz ortamında açlıkla sınanmaya çalışılan işçi sınıfının dostu gibi görünüp onları yıllardır oyalayan sarısından bürokratına tüm sendikalara bir ders vermek olacağını söylemek mümkün. Bizler Umut-Sen olarak bu taleplerin en yüksek sesle dile getirilebilmesi adına 1 Mayıs’ta da alanlarda olacağız. Bu yıl fabrikalarda, depolarda, sokaklarda, meydanlarda yasakların aslında fiili meşru mücadeleyle nasıl ortadan kalktığını gösteren örneklerden gücümüzü alıyoruz ve 1 Mayıs’ta Taksim’de burjuvazinin yasalarına ve iktidarın bu yasaları dizayn etme biçimiyle getirdiği yasaklarına karşı bu gücü büyüteceğiz. Esenyurt’tan, Divriği’ye yurdun dört bir yanında işçiler emekçiler tüm yasakları kaldırıp atarken kendi meşruluk zeminlerinden yola çıkarak bin bir türlü mücadele biçimiyle taleplerini sermaye sınıfına dayatırken “kitleselliği koruma” yalanı altında kenara çekilenlerle de Maltepe gibi aleni bir kent suçuna ortak olanlarla da mesafemiz bellidir. Daha fazla direneceğiz, daha büyük zaferler kazanacağız ve elbette ayaklarımıza dolanan zincirin her bir halkasını kırıp atacağız.